Cami Müezzini Yılan Öğretmenlere Öğütlerde Bulundu
Abone Ol
Öğretmenim
Eğitimin kalbi, motoru, kaptanı öğretmenlerdir.
Öğretmenlik; zihinleri inşa etme sanatı, öğrencilere karakter verme hüneridir.
Öğretmen, Mevlana’nın ifadesiyle “Bir ayağı kendi milli köklerinde, diğer ayağı dünyada bir pergel misali dönen, diğer bir ifadeyle yabancılaşmadan çağdaşlaşan, kökten kopmayan çağa ulaşan insandır. • Kendini yenileyerek “Biz her dem yeniyiz, bizden kim usanası” diyen insandır öğretmen.
Düne takılıp kalmayan, hatada ısrar etmeyen “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni bir gündür, yeni şeyler söylemek lazım.” Diyen meslektaşımızdır öğretmen.
Öğretmenler insanı huzura, mutluluğa, iyiliğe, birliğe, dayanışmaya, ümit ve güvene yönelten rehberlerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) “ Ben muallim/öğretmen olarak gönderildim.” buyurmuştur. Gerçekten onun hayatı her kesimden insan için en güzel örnektir. Zira onun hayatının tamamı eğitim ve öğretimle geçmiştir. O, bütün insanların öğretmeni olmuştur. Cehalet ve sefalet içinde yaşayan insanları batıl inançlardan, hurafelerden ve her türlü olumsuzluklardan kurtarıp tertemiz bir yaşayışa, güzel ahlaka ve anlamlı bir hayata kavuşturmuştur. Onun kısa bir sürede ulaştığı bu başarı, iyi bir öğretmen olduğunun delilidir. Tavsiye ettiklerini önce kendisi yapan, yasakladıklarından da uzak duran bir kişilik. Yani söz ve davranış uygunluğuyla insanlara örnek olmuştur. Ayrıca o muhatabını çok iyi tanırdı. Herkese anlayışı ve yeteneği ölçüsünde davranırdı. Onun metodu, daima kolaylığı esas alması, sabırlı, hoşgörülü, bağışlayıcı olmasıydı. Kıyafetiyle, temizliğiyle, güzel konuşmasıyla, samimiyetiyle, güler yüzlülüğüyle, alçak gönüllülüğüyle, sevilen sayılan etkili bir öğretmendi. Ayrıca Hz. Muhammed (s.a.v) öğrencileri arasında zeki, yetenekli-yeteneksiz diye ayrım yapmadı. Her birini özel kabul etti, eğitti ve hiçbirinden vazgeçmedi. Onun eğitiminden geçen Hz. Ömer adalet timsali biri oldu. Kölelerden Hz. Bilal peygamber müezzini, Zeyd b. Harise ordulara komutan oldu ve daha niceleri…
Yine öğretmen kendini bilmeli, rabbini tanımalı, gönüllere girmeli, zira öğrencilerinin gönlüne giremeyen öğretmen onları eğitemez.
Evet! Öğretmen idealist olmalı. Öğrencilerine Arif Nihat Asya gibi seslenmeli : Sen de geçebilirsin, yârdan, anadan, serden Senin de destanını okuyalım ezberden Haberin yok gibidir taşıdığın değerden Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Öğretmen, öğrencilerine hedef göstermeli, gelecek perspektifi kazandırmalı.
Olgun olmalı, kibir-gurur taşımamalı.
Güvenilir, doğru sözlü, ahlaklı, erdemli ve liyakatli olmalı, fedakâr olmalı, şikayet etmemeli. Nurettin TOPÇU : “ Şikayetin olduğu yerde eğitim biter.” Der.
Eğitimci hiçbir zaman mazeretlere sığınmamalı. Mazeret bulan çözüm aramaz ve üretmez. İdeal eğitimci sorunlara değil çözüme odaklanmalı. Ve Sevgili Öğretmenlerim; Şefkatsiz, merhametsiz, adaletsiz yığınların öğretmeni olmayın. Okuma yazma, sosyal bilgiler, matematik, bilgisayar, internet, yabancı dil vs bütün bunlar çocuklarınızın daha fazla insani değerler taşımasına yardımcı olursa bu öğrettikleriniz o zaman önem taşır. Ne olur göz pınarları kuruyan, ağlamasını, gülmesini, üzülmesini, sevinmesini unutan duyarsız insanlar yetiştirmeyin. Gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Öğretmen Haber sitemize
abone olun.