Son yıllarda kurumlarca görevden almalarda idare lehine karar veren İDDK'nın 2023 yılının başına böyle bir karar ile girmesi de dikkat çekici
İlk derece mahkemesi İdareyi haklı buldu
Daire Başkanı olarak atamasının yapıldığı, ... Merkezinde müdür olarak görev yapmakta iken, Daire Başkanlığı kadrosuna 657 sayılı Yasanın 76. maddesinin idareye verdiği takdir yetkisi çerçevesinde atanan davacının, yaklaşık 5 yıl süreyle bu görevde çalıştıktan sonra aynen atandığı usulle ve takdir yetkisine dayalı olarak bu görevden alınıp, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince aynı kadro ve derecesine denk olarak milli eğitim uzmanı kadrosuna atandığı, dolayısıyla takdir yetkisine dayalı olarak daire başkanlığına atanmış olan davacı açısından bu görevinin kazanılmış bir hak oluşturmayacağı, maaş ve özlük hakları aynı kalmak kaydıyla atamasının yapıldığı,
Öte yandan dava konusu atama işleminin kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında tesis edildiği, kamu yararına aykırı olduğu, takdir yetkisinin keyfi olarak kullanıldığına dair somut ve hukuken geçerli bilgi belge de bulunmadığı anlaşıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Danıştay 2. Daire bu kararı bozdu
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesinden, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atandığı, daire başkanı olarak görev yaptığı süre zarfında, söz konusu göreviyle ilgili hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığının görüldüğü...
İDDK: Görevden almayı gerektiren somut bir gerekçe yok
Somut uyuşmazlıkta; geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atanan davacının, daire başkanlığından alınarak milli eğitim uzmanı olarak atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında hizmetin yürütülmesi açısından sakınca olduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, salt takdir yetkisine bağlı olarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşıldığından, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı şekilde kullanılan takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3771
Karar No : 2023/405
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .
VEKİLİ : Av. .
KARŞI TARAF (DAVALI) : . Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri .
İSTEMİN KONUSU:
. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:
Milli Eğitim Bakanlığı ... Müdürlüğünde Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, aynı Genel Müdürlük emrine Milli Eğitim Uzmanı olarak atanmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün . tarih ve . sayılı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;
Davacının,... Genel Müdürlüğünde Daire Başkanlığı görevine 05/06/2014 tarihinde vekaleten, 13/08/2014 tarihinde asaleten atandığı, 23/10/2014 tarihinde ise ... Müdürlüğü emrine Daire Başkanı olarak atamasının yapıldığı, ... Merkezinde müdür olarak görev yapmakta iken, Daire Başkanlığı kadrosuna 657 sayılı Yasanın 76. maddesinin idareye verdiği takdir yetkisi çerçevesinde atanan davacının, yaklaşık 5 yıl süreyle bu görevde çalıştıktan sonra aynen atandığı usulle ve takdir yetkisine dayalı olarak bu görevden alınıp, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince aynı kadro ve derecesine denk olarak milli eğitim uzmanı kadrosuna atandığı, dolayısıyla takdir yetkisine dayalı olarak daire başkanlığına atanmış olan davacı açısından bu görevinin kazanılmış bir hak oluşturmayacağı, maaş ve özlük hakları aynı kalmak kaydıyla atamasının yapıldığı,
Öte yandan dava konusu atama işleminin kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında tesis edildiği, kamu yararına aykırı olduğu, takdir yetkisinin keyfi olarak kullanıldığına dair somut ve hukuken geçerli bilgi belge de bulunmadığı anlaşıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti :
Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;
İstinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay İkinci Dairesinin 02/06/2022 tarih ve E:2021/19209, K:2022/3270 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesinden, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atandığı, daire başkanı olarak görev yaptığı süre zarfında, söz konusu göreviyle ilgili hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığının görüldüğü,
Bu durumda, davacının görevinden alınmasını gerektirecek somut bir tespitin davalı idarece sunulamaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının daire başkanlığı görevinden alınarak, milli eğitim uzmanı olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik davacının istinaf başvurusunun reddine dair . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen kararda ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle, . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:
Bölge İdare Mahkemesi .. İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, daire başkanılığı kadrosuna kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak atandığı; beş yıl süreyle başarı ile görev yaptığı, hakkında adli veya idari bir soruşturma açılmadığı, disiplin cezası da almadığı; görevinde başarısızlık, yetersizlik veya verimsizliğin söz konusu olmadığı, davalı idarece görevinden alınmasını gerektirecek somut bir sebebin de sunulmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
Davalı idare tarafından, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'UN DÜŞÜNCESİ :
Temyiz isteminin kabulüyle, . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Milli Eğitim Bakanlığı ... Müdürlüğünde Daire Başkanı olarak görev yapan davacı, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün . tarih ve . sayılı işlemi ile aynı Genel Müdürlük emrine Milli Eğitim Uzmanı olarak atanmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76. maddesinin 1. fıkrasında "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atanan davacının, daire başkanlığından alınarak milli eğitim uzmanı olarak atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında hizmetin yürütülmesi açısından sakınca olduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, salt takdir yetkisine bağlı olarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşıldığından, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı şekilde kullanılan takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı davacının istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ısrar kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
- Davacının temyiz isteminin kabulüne,
- Davanın reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
- Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının, usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Editör: TE Bilisim