AKYÜZ; “Okullarımızda maalesef yönetimsel krizler ciddi noktalara gelmiştir. Öğretmenlerimiz mobbinglere maruz kalmakta, psikolojik baskılarla okullarından hatta mesleklerinden soğur hale gelmişlerdir. Sadece öğretmenlerimiz mi? Müdür yardımcılarımız bile bu baskılara maruz kalmaktadır. Bu sebeplerle çok fazla öğretmenimiz okul değiştirmiş, tedavi görmeye başlamış, bırakın okulu ailesinde bile huzursuzluklar yaşamaktadır.
Hepsi yokluktan oluyor!
Yok maalesef, gün geçtikçe daha da yok oluyor. Mevzuat yok, hukuk yok, adalet yok. Müdürler, kralcılar, iltimaslılar derken okul çok etkenli olarak yönetiliyor hale geldi. Yapılanlar mevzuatta yok, okulda mevzuat yok. Okul neresidir? Okullar Devlet kurumudur. Bir yerde Devlet varsa mevzuat vardır, hukuk vardır. Bunlar yoksa bu okul nasıl okuldur?
Gücümüz yettiğince eğitim verecek, ülkemizin geleceğine bir tuğla koyup gidecektik oysa…
Uzun zamandır müdür yardımcılığı yapan, birçok okul yönetiminde görev almış biri olarak okulların yönetim şekillerine akıl sır erdiremez oldum. Bizans oyunlarının, meşhur “Dallas” dizisinin sahnelerini okullarımızda yaşıyoruz sanki. Ego savaşları, tamamen duygusal meseleler(!), yaranma çabaları, kayırmalar derken okullarımızdan uzun soluklu dizi senaryoları çıkarılabilir hale geldik.
Okullar sanki idarecilerin tekeline bırakılmış, idareciler mevzuattan uzak hareket etseler de bir sorunla karşılaşmıyorlar???
Okul müdür yardımcıları arasında görev dağılım çok bilinmeyenli denklem gibi yapılıyor. Bu dağılım belki mevzuata göre bile değil. İşine geldiği gibi mi desek, başka şeyler mi desek?
Okul idarelerinin maddi konulardaki tasarruf yetkilerini uygun şekilde kullanmamaları da ayrı bir noktadır.
Okulların bazılarında bir ya da birkaç kişi oluyor. Bir müdür yardımcısı olabilir, bir atölye şefi olabilir, bir öğretmen olabilir çok şaşırmayın lütfen bir yardımcı personel ya da memur olabilir. İnsanın “Sayın Müdürüm.” diyesi geliyor.
Gayretle çalışanlara mobbing ödülleri. Okulunu etkinliklerle zirveye çıkar sonra birileri öyle istedi diye çalışmaktan nefret eder hale gel. E hani çok iyi çalışıyorlardı, onlarla gurur duyuyordunuz? İnsanın bir nefes sonrasının ne olacağını bilememesi bu olsa gerek!
Korkar mı sandınız mobbinglerden? Hukukla geliriz üstesinden!
Bu usulsüzlüklerin son bulma zamanı geldi. Aba altından gösterilmeye çalışan sopaları görüyoruz. Asıl görmek istediğimiz bu sopaların kimin tepesine ineceği. Eğitim Gücü Sendikası olarak bu tür keyfi uygulamalar yüzünden yalnız kalan, mağdur edilen öğretmenlerimizin yanındayız. En küçük zulmün bile karşısındayız. Zaten yanlış varsa delili de mutlaka vardır. Hukuku arkasına alarak yola çıkmış bir sendika olarak geliyoruz. Hem de gümbür gümbür. Sadece sıranızı bekleyin!!!
Duysun herkes kalmasın duymayan,
Artık Eğitim Gücü Sen var.
Yıkılsın saltanatlar olsun viran.
Elbet her şeyin bir sonu var,
Az kaldı bekleyin geliyor gelmekte olan