Hürriyetçi Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’na okulöncesi öğretmenlerin sorunlarını ve sendika olarak sorunlara önerdikleri çözümleri içeren bir yazı gönderdi. Yazıda ders saatlerinin kısaltılması, 4 yıla 1 yıl yıpranma verilmesi, sınıf mevcudunun azaltılması ve sınıfların büyütülmesi gibi talepler yer aldı. MEB’e giden yazı sendika başkanı Levent Kuruoğlu tarafından sosyal medyada paylaşıldı.
MEB’e gönderilen yazı:
Günümüzde okul öncesi eğitim tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemiz için de önemli bir eğitim kademesidir. Çocukların sosyalleşmesine katkı sağlaması, akran ilişkilerini keşfetmesi, milli birlik ve beraberlik duygularının kavranması açısından önemi göz ardı edilemeyeceği gibi ilkokula hazırlığın da temel basamağı olması açısından azami derece ilgi gerektirmektedir. Temel eğitimin okul öncesi eğitimle başlaması bu kademenin üzerinde hassasiyetle üzerinde durulmasını gerekli kılmaktadır. Okul öncesi eğitimin en temel bileşenlerinden ve en önemli yürütücülerinden biri de okul öncesi öğretmenleridir. Okul öncesi öğretmenlerinin yıllardır süregelen bir takım sorunlarının uzun süredir çözülememiş olması, bu konunun sendikamız açısından önemini bir kez daha gündeme getirmiştir.
Özellikle okul öncesi eğitimde aralıksız olarak saatlerce çalışılması ve teneffüse çıkılmaması öğretmenler açısından oldukça zorlayıcı bir durum olarak değerlendirilmektedir. İşçilerde dahi belirli saat dilimlerinde dinlenme, yemek ve çay molasının yanında ibadet etme amacıyla da ara ya da dinlenme denilen molalar verilmekte. Okul öncesi eğitim haricinde tüm eğitim kademelerinde teneffüs uygulaması varken sadece okul öncesi eğitime verilmemesi ve bu konuyla ilgili yıllardır gelen şikâyetlere çözüm sunulamaması problemin artarak büyümesine neden olmaktadır. İnsan olmanın gereği olarak bir takım temel ihtiyaçların karşılanması açısından teneffüslerin okul öncesi eğitimde de uygulanmaya konması gerekmektedir. Bunun yanında okul öncesi eğitimde ders saatlerinin aralıksız 6 etkinlik saati (bir etkinlik saati 50 dakika) olarak düzenlenmesi hem çocukların sosyalleşmesi ve ihtiyaçlarını gidermesi hem de öğretmenlerin dinlenmelerine olanak sağlaması açısından bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Halihazırda okul öncesi eğitimde ders süreleri oldukça uzun olup aralıksız ders işlenmesi öğrenci motivasyonunu düşürdüğü gibi öğretmenlerin de motivasyonuna ciddi zararlar vermektedir.
Bir diğer sorun başlığı ise Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 6. Maddesine göre "bir gruptaki öğrenci sayısı 10'dan az 20'den fazla olmaması esastır. Ancak talep olması ve okulun imkânlarının yeterli olması halinde çocuk sayısı artırılabilir" denmektedir. Yönetmeliğin bazı kısımlarının yoruma açık olması ve okul idarelerinin inisiyatifine bırakılıyor oluşu bazı bir takım sorunları da beraberinde getirmektedir. Özellikle bazı kurum idareleri gruptaki öğrenci sayısıyla ilgili farklı çıkarımlar yapmakta öğrenci sayısını 30'a dayandırmaktadır. Öğrenci sayısını artırıp ikinci grup açmama yoluna giden okul idareleri ise öğretmenlerin iş yükünü daha da artırmaktadır. Sınıfların metrekarelerine uygun olarak bir sınıfta olabilecek maksimum öğrenci sayısının belirlenmesi ile yaşanan/yaşanacak olumsuz durumların önüne geçilebileceği düşünülmektedir.
Okul öncesi öğretmenlerinin karşılaştıkları bir diğer sorun alanı ise yıllardır molasız/teneffüssüz çalışmalarından dolayı 4 yıla 1 yıl yıpranma verilmemesidir. Okul öncesi öğretmenlerine 4 yıla 1 yıl verilmesi ile erken yıpranmalarından dolayı erken emekli olmaları sağlanacaktır.
Son yıllarda artan okul öncesi eğitim kurumlarına bakıldığında özellikle prefabriklerde öğrenimlerine devam ettikleri görülmektedir. Prefabriklerde tuvaletlerin yeterli olmasını bırakın bazılarında tuvalet dahi bulunmadığı, bazı prefabriklerde de ısınma sorunları olduğuna yönelik çeşitli şikâyetler sendikamıza ulaşmaktadır. Hızlıca açılan okul öncesi eğitim kurumları içerisinde yer alan bağımsız prefabrik eklentilerin sağlık açısından uygun olmadığı gibi eğitim- öğretim açısından da uygun olmadığı bilinmektedir. Bağımsız olarak prefabriklerde açılan okul öncesi eğitim kurumlarının veya sınıflarının sağlık/hijyen ve ısınma olanaklarına bakılarak uygun olmayanların eğitim-öğretime elverişli hale getirilmesi, getirilemediği durumlarda ise kapatılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Bu bağlamda ülkemizdeki okul öncesi öğretmenlerinin ve okul öncesi eğitim kurumlarının yaşadığı sorunlara yönelik sendikamızca hazırlanan rapor çerçevesinde belirtilen sorunların çözümü noktasında bakanlığımız tarafından gerekli hassasiyetin gösterilmesi hususunda;
Gereğini bilgilerinize arz ederiz.