Yapılan değişiklikler kağıt üstünde güzel olsa da uygulamada hayli zor. Öncelikle hala okullarda olması gerekenden çok daha kalabalık sınıflar mevcut. Böyle bir ortamda örneğin dinleme sınavı yapmak oldukça zahmetli. Türkçe öğretmenlere büyük iş yükü binmiş durumda.
‘Eşim sınav yapmaktan ders işleyemiyor’
Eğitim hakkında kitaplar yazan yazar Metin Özdamarlar da sosyal medya hesabından Türkçe öğretmenlerinin artan iş yüküne ve karşılaştıkları sorunlara değindi. Eşinden örnek veren Özdamalar, sınav yapmaktan ders işleyemiyor dedi. Özdamar’ın ifadeleri:
Eşim Türkçe öğretmeni… 40 kişilik sınıflarda tam 10 gündür sınav yapıyor. Dinleme, konuşma ve okuma… Hiç ders işleyemiyor. Daha bu sınavların analizini yapacak. Üstten karar alıp “Uygulayın!” demekle iş bitmiyor maalesef. Altyapı oluşturulmadan, gerekli hazırlık yapılmadan, öğretim program uyarlanmadan “Göç yolda düzülür.” mantığıyla hareket etmek eğitime hizmet etmiyor. Sadece bürokrasiyi çoğaltıyor, gereksiz iş yükü oluşturuyor, öğretmenleri asıl işinden uzaklaştırıyor, zaman ve emek israfına yol açıyor. İngilizce öğretmenleri için de aynı durum söz konusu… Tekrar ediyorum: Bu sistem tüm alt yapı hazırlandıktan ve pilot uygulamaları yapıldıktan sonra ilkokuldan başlamalı, ortaokulda üzerine inşa edilerek ilerlemeliydi.